Kelime anlamı "Tuz Kalesi" olan Salzburg,dağlar arasında saklı kalmış Salzach Nehri'nin etrafına kurulmuş,keyifli,romantik,sakin ve sanatçı bir kimliğe sahip tam bir Orta Avrupa şehri.Salzburg,Avusturya'nın 3.büyük şehri ve Almanya'nın Münih kentine de sınırı var.Tuz madenleri ve Mozart'ın doğduğu şehir olmasıyla ünlü.Salzburg'a THY ile İstanbul'dan direkt uçuşla 2,5 saatte gelebiliyorsunuz.Biz havalimanından otele shuttle ile geldik ancak trenle şehir içine ulaşım da oldukça kolay.
Salzach Nehri,şehri "Eski Şehir" ve "Yeni Şehir" olmak üzere ikiye bölüyor.Mozart'ın doğduğu ev,Getreidegausse Caddesi,Kapitelplatz,Dom Meydanı,Salzburg Katedrali,Mozartplatz gibi turistik yerler eski şehirde bulunsa da yeni şehirde de kısa bir gezinti yaparak Mirabell Sarayı Bahçeleri'ni,Markartplatz Meydanı'nı ve Mozart'ın yaşadığı evi görebilirsiniz.
Getreidegasse Caddesi
Alışverişin kalbi olan Getreidegasse Caddesi,ışıl ışıl mağazaları ve kafeleriyle Salzburg'un en işlek noktası.Binaları birbine bağlayan nostaljik pasajları ve cadde üzerindeki bütün mağazalarda kullanılması zorunlu olan ferforje tabelaları ile tüm cadde aynı dilden konuşuyor.Getreidegasse Caddesi'nin bu romantik havasında alışveriş yapabilir,cadde üzerindeki Mozart'ın doğduğu evi görebilir ve Mozart çikolatası alabilirsiniz,zira Salzburg'a gelip Mozart çikolatası almadan döneni dövüyorlar:) Mozart likörü de alınabilecekler arasında yer alıyor. Bu arada kafelerden birinde oturup mutlaka kahvenizin yanında muhteşem tatlılarından yiyin,çünkü çok farklı ve lezzetli tatlıları var.Alışveriş için ise hemen hemen bütün dünya markalarını bulabileceğiniz gibi yöresel kıyafetlerin satıldığı mağazaları da gezebilirsiniz.Ben özellikle yöresel çocuk kıyafetlerine bayıldım.
Mozartplatz
Mozart Meydanı anlamına gelen bu meydanda tabii ki bir Mozart heykeli var :) 1843 yılında yapılmış olan heykeli gördükten sonra meydanda bulunan at arabalarıyla küçük bir gezinti de yapabilirsiniz.
Dom Meydanı
Bu meydanda şehrin en büyük katedrali olan Salzburg Katedrali bulunuyor.Ön cephesi barok tarzda yapılmış olan katedralin 70 m yüksekliğinde bir de çan kulesi bulunuyor.Kapitelplatz
Dom Meydanı'nın hemen yanında bulunan Kapitelplatz'da en çok ilgimizi çeken yapı altın küre heykeli oluyor.Kocaman ve altın renkli olan bu küre Mozart çikolatasını temsil ediyormuş.
Festungsberg Tepesi ve Salzburg Kalesi
Kapitelplatz'dan füniküler sistemle çıkabileceğiniz Festungsberg Tepesi size muhteşem bir Salzburg manzarası vadediyor.Ayrıca tepede bulunan Salzburg Kalesi'ni (Hohensalzburg) de gezebilirsiniz.
Makartsteg Köprüsü
Salzach Nehri üzerinde bulunan bu köprü aşıkların dilek dileyerek üzerine taktığı kilitleriyle meşhur.Her birinin ayrı bir hikayesi olan bu kilitler köprüye ayrı bir görsel zenginlik katmış.
Salzach Nehri
Şehre damgasını vuran Salzach nehri kıyısında ve üzerindeki köprülerde mutlaka gezintiye çıkın.
Mirabell Sarayı Bahçeleri
1606 yılında yapılan Mirabell Sarayı günümüzde belediye binası olarak kullanıldığı için sarayın içini gezemiyorsunuz ancak kendisinden daha ünlü olan bahçesini gezdiğinizde düzenli peyzajına hayran kalacaksınız.Bahçede Herkül,Tek Boynuzlu Atlar,Pluto,Helena gibi Yunan mitolojisinin başlıca figürlerini görebilirsiniz.
Yeme-İçme
Salzbug'a gelmişken bol bol şinitzel yiyin,zira şinitzelleri çok lezzetli.Ayrıca tatlı açısından da oldukça zengin bir menüleri var.İki günlük Salzburg seyahatimde benim gezebildiklerim bunlar.Salzburg gezisi için bir ya da iki gün zaten yeterli oluyor.Şehri gezmek dışında başka aktiviteler de yapmak istiyorsanız ve kayak spronu seviyorsanız kışın gelip Alplerde kayak yapabilirsiniz.Ocak ayında gelirseniz tatil tarihinizi Mozart haftasına denk getirebilirsiniz.Biz Mayıs ayında gitmemize rağmen çok üşümüştük,kışın nasıl olur düşünemiyorum ama yine de karar sizin.
