Baharın yavaş yavaş kendini göstermesiyle birlikte içimizdeki seyahat aşkı depreşti ve bu defa ne zamandır görmek istediğimiz Venedik-Floransa-Pisa üçlüsünün yolunu tuttuk.Açıkçası Pisa listemizde yoktu ama Floransa'dan İstanbul'a direkt uçuş olmadığı için seyahat planımıza,İstanbul'a direkt uçuşu olan Pisa'yı da ekledik.
VENEDİK
Kanallar Şehri olan Venedik,şüphesiz dünyanın en güzel ve en
romantik şehirlerinden biri.Kanallarla ayrılan ve köprülerle bağlanan 118 adanın
üzerine kurulmuş olan şehir, Avrupa'nın en çok turist çeken şehirlerinin
başında geliyor.
Venedik’e ulaşım İstanbul’dan yapılan direkt
uçuşlarla sağlanıyor.Marco Polo Havalimanına indikten sonra ise vaporetto
denilen motorlarla şehir merkezine ulaşabiliyorsunuz.
Biz Venedik’e mart ayında gittik ve oldukça
soğuktu.Gündüz güneş kendini gösterip biraz ısıtsa da akşamları iliklerime
kadar üşüdüğümü hissettim.Sanırım bu yüzden Venedik, yılın her ayı turistleri
ağırlasa da yaz ayları daha çok tercih ediliyor.Yaz aylarında
gidemeyecekseniz,gittiğiniz ayların yoğun yağış alan aylar olmamasına dikkat
edin,çünkü yoğun yağış alan nisan ve ekim aylarında Venedik'te su baskınları
oluyormuş.Kış aylarında gidecekseniz ise mutlaka şubat ayında gitmenizi tavsiye
ederim.Çünkü şubat ayında Venedik'in meşhur maske karnavalı yapılıyor ve
karnaval boyunca insanlar rengarenk kostümler giyinip,maskelerini takarak
Venedik'in sokaklarında ve San Marco Meydanı'nda toplaşıp,muhteşem bir görüntü
oluşturuyorlarmış.Geçmişte Venedik'te baş gösteren veba salgını sırasında
hastalığa yakalanan insanların yaralarını gizlemek amacıyla kullandıkları
maskeler günümüzde Venedik’in en önemli simgelerinden biri haline gelmiş
durumda.Siz de Venedik hatırası olarak kendinize ve sevdiklerinize şehrin hemen
her mağazasında görebileceğiniz bu maskelerden satın alabilirsiniz.
Venedik'te gezilecek birçok tarihi yapı ve sanat eseri bulunuyor
ancak Venedik'in ruhunu anlayabilmek için kanalların üzerindeki köprülerde
gezmeli,bazen genişliği bir insan genişliğine kadar inen daracık sokaklarında
kaybolmalısınız.Venedik sokaklarında kaybolmak çok kolay ancak neyse ki eninde
sonunda şehrin kalbi olan San Marco Meydanı'na çıkıyorsunuz.Biz de sokaklarda
gezerken bir ara kaybolduk ama neyse ki sevgili kocamın navigasyon yeteneği
sayesinde meydana çıkabildik.Sokaklar o kadar dar ve labirent gibi ki
klostrofobisi olanlar için tedirgin edici bile olabilir.
Venedik içinde ulaşım vaporetto denilen motorlar ve gondollarla sağlanıyor.Öyle ki hemen her evin bir kapısı sokağa bir kapısı da kanala açılıyor ve insanlar evlerinin önünde duran gondollarla ulaşımlarını sağlıyorlar.
Venedik'te kalabileceğiniz birçok otel ve pansiyon bulunmakta ve şehir merkezine yaklaştıkça fiyatları artmaktadır.Ekonomik bir tercih yapmak istiyorsanız şehir merkezinden uzak noktalardaki otellerde kalabileceğiniz gibi her an şehrin kalbinde olayım,her yere yürüyerek gideyim diyorsanız San Marco Meydanı'na yakın bir oteli tercih edebilirsiniz.Biz fiyat olarak biraz daha pahalı olmasına rağmen, şehir merkezinde bir otelde kalmayı seçtik,size de bunu tavsiye ederim,çünkü bu şekilde Venedik’te olduğunuzu daha fazla hissediyorsunuz.Ayrıca kanal manzaralı bir odada kalmak isterseniz bir miktar fiyat farkı ödemeniz gerekiyor.
Venedik'te gezilecek tarihi yerlerin başında San Marco Meydanı,San Marco Bazilikası,Dükler Sarayı,Aziz Mark’ın Çan Kulesi,Ahlar Köprüsü,Büyük Kanal,Rialto Köprüsü ve Saat Kulesi geliyor.
Venedik içinde ulaşım vaporetto denilen motorlar ve gondollarla sağlanıyor.Öyle ki hemen her evin bir kapısı sokağa bir kapısı da kanala açılıyor ve insanlar evlerinin önünde duran gondollarla ulaşımlarını sağlıyorlar.
Venedik'te kalabileceğiniz birçok otel ve pansiyon bulunmakta ve şehir merkezine yaklaştıkça fiyatları artmaktadır.Ekonomik bir tercih yapmak istiyorsanız şehir merkezinden uzak noktalardaki otellerde kalabileceğiniz gibi her an şehrin kalbinde olayım,her yere yürüyerek gideyim diyorsanız San Marco Meydanı'na yakın bir oteli tercih edebilirsiniz.Biz fiyat olarak biraz daha pahalı olmasına rağmen, şehir merkezinde bir otelde kalmayı seçtik,size de bunu tavsiye ederim,çünkü bu şekilde Venedik’te olduğunuzu daha fazla hissediyorsunuz.Ayrıca kanal manzaralı bir odada kalmak isterseniz bir miktar fiyat farkı ödemeniz gerekiyor.
Venedik'te gezilecek tarihi yerlerin başında San Marco Meydanı,San Marco Bazilikası,Dükler Sarayı,Aziz Mark’ın Çan Kulesi,Ahlar Köprüsü,Büyük Kanal,Rialto Köprüsü ve Saat Kulesi geliyor.
Çamaşırları açık havada kurutmak iyidir :)
San Marco Meydanı
Venedik'in en ünlü meydanı olan San Marco Meydanı'nı Napolyon
‘Avrupa'nın resim odası’ olarak tanımlamakta hiç de haksız değil.Meydanın
çevresinde bir çok tarihi yapı bulunuyor.Bunların en önemlileri ise San Marco
Bazilikası,Dükler Sarayı,Ahlar Köprüsü ,Aziz Mark’ın Çan Kulesi ve Saat Kulesi.
Ayrıca meydanın çevresinde çok sayıda kafe de
bulunuyor.Bunlardan en ünlüsü ve en eskisi olan Cafe Florian macaronları ve
nefis kahveleri ile ünlü.Garsonların smokinle servis yaptığı ve canlı klasik
müziğin kahvenize ya da içkinize eşlik
ettiği bu kafede,adeta kocaman bir avlu olan San Marco Meydanı'nı seyrederken
kendinizi Venedik’in hüzünlü ve romantik havasına kaptırıyorsunuz.Dünyanın en
ünlü sanatçılarını,siyaset adamlarını ve filozoflarını ağırlayan Cafe Florian'da fiyatların biraz pahalı olduğunu söylememe gerek yok sanırım :)
San Marco Bazilikası
Venedik in koruyucusu San Marco'ya adanmış olan kilise Bizans
mimarisinin en önemli eserlerinden biridir. Tepesinde mozaiklerden yapılmış 5
adet kubbe yer alıyor ve altın renkteki işlemelerinden dolayı ‘Altın Bazilika’
olarak da biliniyor.Bazilikanın tepesinde bulunan ‘Aziz Markos un Atları’
olarak bilinen 4 adet bronz at heykelinin orijinalleri bazilika içindeki müzede
sergileniyor. Bazilikaya giriş ücretsiz.
Dükler Sarayı
İlk önce şato olarak yapılan bina daha sonra gotik tarzda yeniden inşa edilerek içerisine düklerin kaldığı gösterişli odalar ve mahkeme salonları yapılmış.Son derece ihtişamlı olan yapı yaklaşık 900 yıl boyunca Venedik Cumhuriyeti'nin merkezi olmuş. Günümüzde ise müzeye dönüştürülmüş ve birçok sergiye ev sahipliği yapıyor.
Ahlar Köprüsü
Dükler sarayının hapishaneye bağlandığı,üzeri pencereli
barok tarzdaki Ahlar Köprüsü'nün diğer adları da ‘Son Nefes Köprüsü’ ve ‘İç
Çekiş Köprüsü’dür.Köprüye bu isimlerin verilmesinin nedeni ,buradaki
pencerelerin ,idama mahkum edilenlerin dünyaya baktıkları son yer olmasıymış.
Aziz Mark'ın Çan Kulesi
100 m yüksekliğindeki kule,Venedik’in en yüksek yapısı olma
özelliğine sahip.Orijinal kule yıkıldığı için 1912 yılında yenisi inşaa
edilmiş.Mutlaka kulenin tepesine çıkıp muhteşem Venedik manzarasını izlemenizi
tavsiye ederim.
Saat Kulesi
Orijinal yapısını koruyan kulenin tepesindeki terasta iki
heykel bulunuyor ve ellerindeki çekiçlerle her saat başı çana vuruyorlar.Biri
genç biri yaşlı olan bu heykeller zamanın akışını temsil ediyormuş.Rivayete
göre saat kulesinin yapımında çalışan ustalar, bir daha aynısını yapamasınlar
diye, kulenin inşaatı bittikten sonra gözleri kör edilmiş.
Büyük Kanal
S şeklindeki bu kanal Venedik'in su ulaşımının ana
hattıdır.Yaklaşık 4 km uzunluğunda ve 5 m derinliğindeki kanalın genişliği ise
30 m ile 70 m arasında değişiyor.Kanal boyunca birçok görülecek yapı ve
üzerinde başta Rialto Köprüsü olmak üzere 4 tane köprü bulunuyor.Büyük kanalı
gezmek için gondol turlarına katılabilirsiniz,tur fiyatları yaklaşık 80 Euro.
Rialto Köprüsü
Venedik'in sembollerinden biri olan
Rialto Köprüsü şehrin en ihtişamlı köprüsüdür.Büyük Kanal üzerindeki 4 köprünün
en eskisi ve en ünlüsü olan köprü San Marco ve San Polo’yu birbirine
bağlar.Geçmişte altından savaş gemilerinin geçmesi amacıyla yapılan köprü
günümüzde ise Venedik'in en turistik noktalarından biri haline gelmiş ve
üzerinde irili ufaklı birçok mağaza bulunuyor.
Yiyecek-İçecek
İtalyan mutfağı denince ilk akla
gelen her ne kadar spagetti ve pizzalar olsa da Venedik’in mutfağı biraz daha
balık ve sebze ağırlıklı.Ama yine de tabii ki lezzetli spagetti çeşitleri
bulmanız mümkün fakat pizzalar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.Romantik bir
akşam yemeği için kanal kenarlarındaki restaurantları tercih etmenizi tavsiye
ederim.
Benim Venedik ile ilgili söyleyeceklerim bu kadar ancak yazımı
sonlandırırken Charles Dickens’in "Dünya da Venedik ile ilgili okuduğunuz
hiçbir şey,şehirdeki muhteşem ve etkileyici gerçeğe eş değer değildir."sözünü
hatırlatmak isterim..
FLORANSA
Venedik’ten
sonraki durağımız Floransa oldu.Venedik’ten yaklaşık 2 saatlik bir tren yolculuğuyla Floransa’ya ulaştık.Soğukluk konusunda Floransa’nın da Venedik’ten
altta kalır bir tarafı yoktu.Ya da ben Venedik’te o kadar üşümüştüm ki
Floransa’da bir türlü ısınamadım.Soğuk olmasını bir kenara bırakırsak Floransa
kelimenin tam anlamıyla bir açık hava müzesi.Rönesans’ın doğum yeri olan şehir
bir dönem İtalya Krallığı’na başkentlik
de yapmış. Arno Nehri etrafına kurulmuş olan bu şehir aynı zamanda Toscano eyaletinin başkentidir.
Hemen her
sokağında bir sanat eserine rastlayabileceğiniz bu şehirde sanatın bu kadar gelişmesine banker bir aile olan Mediciler destek olmuşlardır.Leonardo da Vinci,Michelangelo,Raphael,Donatello gibi dönemin önemli sanatçılarına maddi
destek vermişlerdir. Mediciler nüfuzlarını dünyanın dört bir tarafındaki sanat eserlerinin toplanmasında da
kullanmışlar ve bugünkü müzelerin temelini atmışlardır.
Gelelim
Floransa’da nerede kalınır ve nereler gezilir sorularının cevaplarına. Biz
Floransa’da 2 gece kaldık.Zaten bu süre şehri gezmek isteyenlere yeterli
olacaktır.Floransa’da hemen her yeri yürüyerek gezebilirsiniz.Biz ulaşımı kolay
olsun diye her zamanki gibi şehir merkezinde bir oteli tercih ettik.Otelimiz
Duomo Meydanı’na 5 dakika yürüme mesafesindeydi. Eşyalarımızı
otele bırakır bırakmaz yürüyerek Duomo Meydanı’na çıktık.
Duomo Meydanı
Floransa’nın en önemli meydanı olan Duomo Meydanı ismini Duomo Katedrali’nden almıştır.Meydana doğru Duomo Katedrali karşınıza
çıktığında etkilenmemeniz mümkün değil.Yapımında 3 mimarın çalıştığı katedral
Rönesans’ın ilk önemli eserlerinden biridir.İnanılmaz heybetli bir yapı olan
katedralin cephesindeki motifler oldukça etkileyici.
Giotto'nun Çan Kulesi
85 metre yüksekliğindeki yapıda 7 adet çan ve
tepesinde bir seyir terası bulunuyor.
Aziz Giovanni'nin Vaftizhanesi
Senyorlar Meydanı
Ponte Vecchio Köprüsü
Uffizi Müzesi
Michelangelo Tepesi
Tarihi yapı gezmekten bıktım diyorsanız sizi Michelangelo Tepesi'ne alalım.Dik bir yokuştan çıkabileceğiniz tepede sizi muhteşem bir şehir manzarası bekliyor.
PİSA
Başta da söylediğim gibi Pisa,gezi programımızda yoktu fakat Floransa'dan İstanbul'a uçuş olmadığı için Pisa'ya geçerek İstanbul'a dönüşü buradan sağladık.
Pisa'ya gitmişken bir gece burada kaldık ve şehrin önemli noktalarını gezdik.Pisa,İtalya'nın kuzeyinde Toscano bölgesinde yer almaktadır.Şehrin en önemli yapısı dünyaca ünlü Pisa Kulesi'dir.Birçok turist sırf Pisa Kulesi'ni görmek için şehre gelmektedir.Biz de otele yerleştikten sonra meşhur eğik kuleyi ve çevresindeki diğer tarihi yapıları görmek için Mucizeler Meydanı'na gidiyoruz.
Mucizeler Meydanı
Unesco Dünya Mirası Listesi'ne alınan bu meydan,surlar içerisinde kalan yemyeşil bir alan ve bu alandaki Pisa Kulesi,Pisa Vaftizhanesi ve Pisa Katedrali'nden oluşmaktadır.
Pisa Kulesi
Meşhur eğik kule ilk olarak katedralin çan kulesi olarak inşa edilmiş.56 metre yüksekliğinde ve tam 294 basamağa sahip olan bu mermer kule,üzerine inşa edildiği toprağın nemli olması nedeniyle yan yatmaya başlamıştır.Öyle ki kule yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış ve yapılan restorasyon çalışmalarıyla 45 cm düzeltilerek günümüze kadar gelmesi sağlanmıştır.
Kulenin eğilmesine sebep olan nem aynı zamanda topraktan yukarı doğru kuleyi temizleyerek tertemiz kalmasını da sağlamaktadır.
Pisa Kulesi'nin önü, eğik kuleyi düzeltirken fotoğraf çektiren turistlerle doluydu.Klişe mlişe demedik biz de bu ritüele uyduk:)
Yıkılan Pisa Kulesi'ni tutmasam olmazdı:)
Pisa Vaftizhanesi
Rönesans dönemi yapılarından olan,gotik mimariye sahip bu vaftizhanede dünyaca ünlü bilim adamı-filozof Galileo Galilei de vaftiz edilmiştir.Dikkatli bakıldığında aynı nemli toprak nedeniyle vaftizhanenin de eğik olduğunu farkedebilirsiniz.
Pisa Katedrali
Toscano bölgesinin en büyük katedrali ve Rönesans döneminin önemli yapılarındandır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder